BEL FITIGI

Bel fıtığının diğer ismi lomber disk hernisidir. Teknolojinin ilerlemesine paralel olarak insanların haraket aktivitelerinin azalması, bel ağrılı hastaların sayılarının artışındaki en önemli nedenlerden biridir.Lomber disk hernisi en sık iş gücü kaybına neden olan hastalıklardan birisidir. Bel denilen bölge 5 adet lomber adı verilen omurgadan oluşur ve bunların her biri L1 ‘den L5 ‘e kadar numara alır. Yapılan çalışmalar insanların %80’ninin hayatının her hangi bir aşamasında bel ağrısından şikayetçi olduklarını göstermektedir. Bel ağrılarının en sık nedeni bel fıtığıdır.

 

Vücut ağırlığının büyük kısmını lomber omurgalar taşır. Bu nedenle fıtık bel bölgesinde daha sık görülür. Lomber bölgede bu oran %95 hastada L4-5 ve L5-S1 arasındaki bölgelerdedir. Hastaların %90’ında hiç bir tedavi yapılmaksızın bir ay içerisinde ağrı şikayeti geçtiği ya da azaldığı için birçok hasta hekime başvurmaz. Bel ağrılı hastaların tüm yaşamları boyunca bel fıtığı olma riski %5’dir.

Bel fıtığı oluşması için risk faktörleri, genç-orta yaş, erkek cinsiyet, ailesel yatkınlık, çevresel faktörler, geçirilmiş travma ve sigara içmek sayılabilir. Yaşla birlikte bel ağrısı sıklığında artışla beraber bel fıtığı oluşma oranında azalma görülmektedir. Nedeni diskin yapısında bulunan sıvı kaybının olması ve sertleşmesidir. Çevresel faktörler; aşırı mekanik zorlama, sedanter yaşam, tekrarlayan vibrasyonel etkilere maruz kalma şeklinde özetlenebilir.

Bel fıtığında en sık şikayet ağrıdır. Hastalar ters bir hareketle veya travma sonrası aniden ya da kendiliğinden yavaş yavaş ortaya çıkan bel ağrısından yakınırlar. Kişinin bel hareketlerini kısıtlayıcı nitelikte olan bu ağrı kendiliğinden ya da yatak istirahati ve medikal tedavi ile 2-3 hafta içerisinde geriler. Nadiren de olsa direkt bel bel ve bacak ağrısı şeklinde bir öykü de olabilir. İyileşmeyen bel ağrısına bacak ağrısı eklenir. Bir çok hasta bacak ağrısını, baskı altındaki sinir köküne ait duyusal dağılım alanında tarif eder. Ağrı hareketle, öksürmekle, hapşırmakla, ıkınmakla artar, yatak istirahati ile azalır.

Ağrıya eşlik eden ikinci bulgu sıklıkla bacaklarda olan uyuşmadır. Uyuşukluk bası altındaki sinirin görev yaptığı yerdedir. Kuvvet kaybı ise daha az karşılaşılan bir şikayetdir. Bel fıtığının ileri dönemlerinde refleks kayıplarıda ortaya çıkmaktadır.

Tanı yöntemleri içinde manyetik rezonans (MR) görüntüleme en sık tercih edilen yöntemdir. Kapalı yerde kalma korkusu olan ve kemik yapılara ait patoloji düşünülen hastalarda lomber CT tercih edilebilir. Bel kaymaları ve kırık şüphelerinde direk grafidende yararlanılmaktadır.

Bel fıtıklarında tedavi yöntemleri iki kısma ayrılabilir:

1- Konservatif tedavi

2- Cerrahi tedavi

Lomber disk hernisine bağlı ağrıların doğal seyrinde hastaların büyük bir çoğunluğunda bir kaç ay içerisinde ağrılar kaybolur. Bu da ilk basamak tedavinin konservatif olma gereğini ortaya koyar. Konservatif tedavi en az 6 hafta en fazla 6 ay olmalıdır. Bu tedavi süresince kısa yatak istirahati, ağrı kesici ve kas gevşetici uygulanması, ardından önce pasif hareketler daha sonra ise kademeli olarak egzersiz programları uygulanmalıdır.

Bel ağrılı hastaların sık başvurduğu diğer bir yöntem ise korse kullanmaktır. Ancak kas zayıflığına neden olduğu için günümüzde kullanımı önerilmemektedir.

Eğer hastada ilerleyici kuvvet kaybı, konservatif tedavinin yarar sağlamaması, tekrarlayan ağrılar, tekrarlayan nörolojik defisit, dar kanal zemininde fıtık varsa veya hastanın sosyal hayatı ileri derecede etkileniyor ise cerrahi tedavi düşünülmelidir. Eğer hastada, idrar veya gaita kaçırma, düşük ayak (ayak bileğini çekememe) gibi bir bulgu varsa 24 saat içerisinde cerrahi tedavi uygulanmalıdır.

Cerrahi yöntemler

– Standart lomber diskektomi

– Lomber mikrodiskektomi

– Artroskopik mikrodiskektomidir.

 

 

 

Kaynak

Türk Nöroşirürji Derneği Yayınları, Temal Nöroşirürji Kitabı

Prof. Dr. Memduh Kaymaz